Tezler Literatür: Hukuk Kitapları, Makaleler & Tezler
Disiplin Mahkemelerince verilen cezalar idari nitelikte mi yoksa yargısal nitelikte midir? Bu sorunun cevabı Disiplin Mahkemelerinin İdari nitelikte bir kurul mu yoksa Yargı fonksiyonu içerisinde faaliyet gösteren bir mahkeme mi olduğunun irdelenmesinden geçmektedir. Maddesinden aldığı yetkiyle, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununda, idari kararla kişi hürriyetini sınırlayan bazı düzenlemeler yapmıştır. Maddede öngörülen özgürlük kısıtlamasının içeriği bireyin fizik yahut beden özgürlüğü; diğer bir deyimle, bir yere kapatılmaması, tutulu (yakalama, gözaltı vb.) veya tutuklu bulunmaması hakkıdır[544]. Düzenlemeyle gözaltına alma ve tutuklama sürelerini kısıtlayarak ve bazı şartlara bağlayarak, kişi özgürlüğünün devlet tarafından keyfi bir şekilde ihlal edilmesinin önlenmesi amaçlanmıştır[545]. Anayasa’nın 18.maddesi gereği, angarya yasak olup hiç kimse zorla çalıştırılamaz.
Disipline aykırı fiilin niteliğine göre herhangi bir soruşturma yapmadan AsCK’nın 175. Maddesi uyarınca failin savunmasını alıp ceza verebilir. Örneğin, kıyafeti bozuk bir şekilde ve şapkasız olarak bina dışında dolaşan bir maiyetiyle karşılaşan disiplin amirinin herhangi bir soruşturma yapmasını gerektirecek durum yoktur[310]. 1964 tarihli 477 SK’nun yürürlüğe girmesine kadar tüm disiplin suçlarına AsCK’nın hükümleri uygulanmış, disiplin cezaları konusunda AsCK’da 2000 yılına kadar önemli bir değişiklik yapılmamıştır. 4551 SK’la yapılan değişiklik[236] öncesi AsCK’da yer alan disiplin cezaları; “tevbih”, “şiddetli tevbih”, “maaş katı”, “göz hapsi”, “oda hapsi”, “sıra harici hizmet”, “izinsizlik”, “katıksız hapis”[237] olarak belirlenmişti. 4551 SK’la yapılan değişiklik sonrası disiplin cezaları; “uyarı”, “aylık kesilmesi”, “izinsizlik”, “sıra harici hizmet”, “göz hapsi”, “oda hapsi” ve “rütbenin geri alınması” olarak yeniden düzenlenmiştir[238]. Söz konusu maddelerde belirtilen cezayı gerektiren fiiller toplu olarak ve soyut bir şekilde düzenlenmiştir. Dolayısıyla yüksek disiplin kurulunun fiilin ağırlığına göre cezayı belirleme konusunda büyük takdir yetkisi vardır. Görevden çekilmeye davet cezası, niteliği ve sonuçları itibariyle bir anlamda TSK’dan çıkarma cezası olduğundan bu şekilde soyut şekilde düzenlenen fiillere dayanılarak uygulanması hâkim bağımsızlığına, hakkaniyete ve adalete aykırı sonuçlara yol açabilecek niteliktedir[229]. Disiplin cezasını gerektiren eylemler yasada kazuistik olarak sayıldıktan sonra, nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlere de disiplin cezası verilebileceği düzenlenmiştir. Bu şekildeki düzenleme disiplin cezasını gerektirebilecek tüm eylemlerin tek tek yasada sayılması imkansızlığından kaynaklansa da bu cezalara karşı yargı denetiminin kapalı olması nedeniyle disiplin suçu sayılabilecek eylemlerin belirlenmesi konusunda Milli Savunma Bakanına geniş takdir yetkisi tanınmasının hakimlik teminatıyla bağdaştığını söylemek zordur. Ceza ve disiplin yargılamalarının birlikte yürütülmesi hususu tartışılmadan önce, “memur” kavramına açıklık getirmek yerinde olacaktır, çünkü ülkemizde “memur” kavramının mevzuatta farklı tanımlarını görmek mümkündür.
- Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 10., 13.
- Bunlar; “disiplin subayı”, “teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan” ve “disiplin mahkeme başkan ve üyeleri”dir.
- Sabıka kaydı ile ilgili Brunet – Fransa davasında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, “Özel hayatın ve aile hayatının korunması” başlıklı 8.
Aynışekilde internet haber PinUp güncel giriş veya internet gazeteleri, internetten yayınyapan radyo ve televizyonlar gibi okuyucuların görüş açıklama ve yorumyapmasına imkân veren sitelerin açıkça istisna tutulmamış olması dolayısıylasosyal ağ sağlayıcı kavramı içine sokulması mümkün gözükmektedir. Benzerşekilde Ekşi Sözlük, Wikipedia gibi okuyucuların içerik oluşturmasına imkânveren ancak asli amacı sosyal etkileşim olmayan online ansiklopedilerin deöngörülen tanım kapsamına dahil edilme olasılığı bulunmaktadır. Ayrıcakullanıcıların konum, metin, görüntü paylaştıkları ancak asli amacı harita olan“Google Haritalar”ın bu tanıma girip girmeyeceği anlaşılamamaktadır. Bu konudabir açıklığın olmayışı; kişilerin, davranışlarını, hukuk düzeni tarafındanisnat edileceğini bildikleri sonuçlara göre ayarlamalarına engel olacaktır. Soruşturma sonuçlandığında bir rapor düzenlenir. Raporda; soruşturma onayı, soruşturmaya başlama tarihi, soruşturulanın kimliği, suç konuları, soruşturmanın safhaları, deliller, alınan savunma özetlenir.
Adalette kaçmayı ve delil karartmayı önleme amacı taşıyan, cezaya dönüştürülmemesi gereken tutuklama tedbiri konusunda iyi sınav vermediğimiz, keyfi, gerekçesiz ve uzun tutukluluk sorunlarının devam ettiği bilinmektedir. Bu sorunlar, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı rahatsız etmeye devam etmektedir. Ancak şimdi bir sorun daha kendisini göstermiştir ki, yasal boşluk iddiası ile asliye ceza mahkemesi tarafından soruşturma aşamasında, yani dava başlamadan tahliye kararı verilebileceği ileri sürülmektedir. Tutukluluğun hukuka aykırılığı iddiasını bir yanlışla gidermeye çalışmak, yargı sorunlarını ve bu alanda yaşanan farklı uygulamalar ile çatışmaları şiddetlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kullanıcı dilediği zaman şifresini değiştirebilir. Şifrenin seçimi ve korunması tamamıyla kullanıcının sorumluluğundadır. Adnan Menderes Ünivermars bahis Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, şifre kullanımından doğacak problemlerden kesinlikle sorumlu değildir. Her kullanıcı ve içerik sağlayıcı, kullanıcı adı ve şifrelerini başka kullanıcılara vermemelidir. (9) numaralı fıkranın birinci cümlesinde ise maddekapsamında hâkimin verdiği içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesikararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internetadreslerinde de yayımlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaatedilmesi hâlinde mevcut kararın bu adresler için de uygulanacağı hükmebağlanmıştır. Anılan fıkrada ayrıca müracaatın Birlik tarafından kabulüne karşıitirazın, kararı veren hâkimliğe yapılacağı ve internet sitesindeki yayınıntümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu fıkra hükmününuygulanmayacağı belirtilmiştir. Söz konusu birinci cümlede yer alan “…içeriğinçıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi…” ibaresi dava konusu diğerkuralı oluşturmaktadır.
Soruşturma sonunda düzenlenecek raporun sonuç kısmında, yapılan araştırmalarda ulaşılan kanaat belirtilir[356]. Ayrıca disiplin amirinin yapması gereken işlemlere yönelik öneride bulunulur. Ancak soruşturma yapanların önerisi disiplin amirini bağlayıcı nitelik taşımaz[357]. Soruşturma raporunun ceza vermeye yetkili amir ya da kurulları bağlamaması hukuki niteleme açısındandır. Disiplin cezası verecek kişi veya kurul bir raporun yetersiz olduğunu düşünüyorsa, yeniden soruşturma yapılmasını veya soruşturmanın derinleştirilmesini isteyebilir. Ancak usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir rapordaki maddi verilerin disiplin cezası verecek kişi veya kurul tarafından göz ardı edilmesi de mümkün değildir[358]. Yukarıda da belirtildiği gibi, 657 SK’nun “disiplin” bölümü içinde yer alan çeşitli hükümlerinde soruşturmadan ve soruşturmacıdan söz edilmektedir. Fakat soruşturmacı atanması, soruşturmacının nitelikleri, soruşturmanın yürütülme biçimi gibi hususları açıkça düzenleyen kurallar bulunmadığından, bu faaliyetlerin bir kısmı idari teamüllere göre, bir kısmı ise zaman içinde oluşan yargısal içtihatlara göre yürütülmektedir. Disiplin amiri, aynı zamanda birliğinin disiplininden de sorumludur. Bu yüzden disiplinsizlik nedeniyle ceza vermese bile söz konusu kişiyi ikaz edebilir. Bazen bu tür bir ikaz disiplinin sağlanmasında disiplin cezasından da etkili olabilir[328].